Mersin Psikolog Ramazan Şimşek yemek yemeyen çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiğini konuk olduğu TRT programında açıklıyor.
Mersin Psikolog Ramazan Şimşek: Çocuklara Mahremiyet Duygusu Nasıl Verilir?
çocuk gelişimi mersin psikolog ramazan şimşek
Mersin Psikolog Ramazan Şimşek çocuklarımıza mahremiyet duygusunu nasıl verebileceğimizi anlatıyor. Konuk olduğu programa ve Ramazan Şimşek'e teşekkür eder, başarılarının devamını dilerim.
Mersin Psikolog Ramazan Şimşek: Dikkat Dağınıklığında İlaç Kullanmak Ne Kadar Doğru?
çocuk gelişimi dehb mersin psikolog ramazan şimşek
Mersin Psikolog Ramazan Şimşek konuk olduğu programda gelen soruyu cevaplıyor. Dikkat eksikliği bulunan oğlumun ilaç kullanması doğru mudur? Beraber izliyoruz.
Mersin Psikolog Ramazan Şimşek: Yemek Yemeyen Çocuklara Nasıl Yaklaşılmalı?
çocuk gelişimi mersin psikolog ramazan şimşek
Mersin Psikolog Ramazan Şimşek konuk olduğu Zahide ile Yetiş Hayata programında seyircilerin sorularını yanıtlıyor. Bir Seyirci çocuğunun yemek yememesinden şikayetçi oluyor ve yardım istiyor. Mersin Psikolog Ramazan Şimşek soruyu olabildiğine açık bir şekilde yanıtlamaktan geri kalmıyor. İzleyelim:
Mersin Psikolog Ramazan Şimşek: Zeka Güçlendiren Doğal Besinler
beyin çocuk gelişimi mersin psikolog ramazan şimşek
Mersin Psikolog Ramazan Şimşek konuk olduğu TRT1 İyi Fikir programında zeka güçlendiren doğal besinlerden bahsediyor. Eğer siz de zeka güçlendiren doğal besinler hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız bu videoyu izlemelisiniz.
Mersin Psikolog Ramazan Şimşek: Disleksi Tedavisi ve Yetişkinlerde Disleksi
disleksi mersin psikolog ramazan şimşek
Yetişkinlerde disleksi ve Disleksinin tedavisi hakkında bize
bilgi veren Mersin psikolog Ramazan Şimşek aileleri bilgilendirmekten geri
kalmıyor.
Disleksi
yetişkinlerde görülebilir mi?
Disleksi sonradan edinilmez ama disleksili bir çocuğun
güçlük yaşadığı bazı durumlar yetişkinlik döneminde de devam edebilir. Örnek
vermek gerekirse, oldukça başarılı bir kariyere sahip kişi hala sağ-sol,
doğu-batı ve kuzey-güney yönlerini karıştırıyor olabilir.
Dislekside ilaç
tedavisi mümkün müdür?
Hayır, disleksi ilaç ile tedavi edilemez. Uluslararası
birçok bilim kuruluşunun ortak tespiti şu yöndedir: Disleksiyi ilaç ile tedavi
edemezsiniz. Bunun anlamı, disleksinin psikiyatrik bir bozukluk olmadığıdır.
Disleksi aslen psiko-pedagojik yaklaşımlarla düzeltilmeye çalışılır, tedavi
edilir veya yönetilir.
Disleksi tedavisi
nasıl yapılır?
Disleksi tedavisi sabır gerektiren bir iştir. Sadece uzman
kişinin çalışmaları yetersiz kalmaktadır. Ailenin bu süreçte önemi oldukça
büyüktür. Öncelikle aile; disleksinin ne olduğu ve nelere neden olabileceğini
bilmelidir veya bu konu hakkında bilgilendirilmelidir. Disleksili çocuğa nasıl
yaklaşılması gerektiği, nasıl davranılacağı hatta ders çalışma planına kadar
nasıl ve ne şekilde düzenleneceğine kadar tüm detayları içeren bir yol haritası
aileler için hazırlanmalıdır. Bu aslen bireyselleştirilmiş bir eğitim ve tedavi
programıdır. Bu programda uzman psikoloğun, özel eğitim koçunun, öğretmenin ve
ailenin görev alanları ve yapması gerekenler şema şeklinde hazırlanmalıdır.
Burada en önemli konunun bireyselleştirilmiş eğitim programı
olduğu unutulmamalıdır. Bu, programın çocuğun yani öğrencinin ihtiyaçlarına
göre düzenlenmesi gerektiği anlamına gelir. Disleksi tedavisi için dünyada
birçok yöntem kullanılmaktadır. Yararlanabilecek bazı program ve teknikler
aşağıda sıralanmıştır:
- Kephart’ın algısal-motor programı
- Getman’ın görsel-motor programı
- Öz güven kazandırma
- Frostig görsel algı programı
- Bilişsel-davranışçı teknikler
- Bilgisayar programları (Cognitive Rehabilitation ReHa.Com vs.)
- Duygusal eğitim (Emotional Education)
- İşitsel öğrenme (Fast ForWord Poula Tellal)
- Peabody dil programı
- Problem çözme becerisini geliştirme teknikleri
- Dikkat ve konsantrasyon artırıcı yöntem ve teknikler
- Aile terapisi
Burada en önemli konu hangi
tekniği kullandığınızdan ziyade çalıştığınız uzmanın yeterliliği, mesleki
tecrübesi ve konuya ilişkin hakimliği önemlidir. Ülkemizde ve dünyada disleksi
alanında çalışma yapan uzmanlar, bu alanda kendini geliştirmişlerdir.
Mersin Psikolog Ramazan Şimşek: Çocuklarda Depresyon
çocuk gelişimi depresyon mersin psikolog ramazan şimşek
Genel
olarak çocuklar ile depresyon kelimesini pek bağdaştıramasak da Mersin Psikolog
Ramazan Şimşek istatistiksel olarak okul öncesi çağında olan her yüz çocuktan
birinin, okul çağında olun çocuklar da ise her yüz çocuktan beşinin ve ergenlik
dönemin de olan her yüz çocuktan ise sekizinin depresif bozukluklar gösterdiğini
belirtiyor.
Çocuklarda
ki depresyon tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi tek bir faktöre bağlı değildir.
Aksine fiziksel, biyokimyasal etkenler, çevresel etkenler ve genetik yatkınlık
şeklinde birleşerek kendini göstermektedir.
Peki, çocuğumuz
üzgün mü yoksa depresyon belirtileri mi gösteriyor bunu nasıl anlayacağız?
Normal üzüntü hali geçici bir durumdur yani gelir ve gider ayrıca net bir
olayla bağlantılıdır. Bir depresyon söz konusu olduğunda ise sanki çocuğun
üstünde devamlı olarak bir karabulut duruyor gibidir. Sık olarak yaygın bir
kasvet duygusu, sinirli olmak ve etrafta olup bitene ilgi kaybı görülmektedir.
Yaşamsal Zorluklar
Pek çok
çocuğun hayatı çok zor geçebilir, dolayısı ile üzgün ve aynı zamanda depresif
hissetmek için birçok sebebi olabilir. Yoksulluk içerisinde yaşamını sürdürüyor
olabilir. Anne-Baba istismar ediyor olabilir, ya da ilgilenmiyor olabilir. Yeni
boşanmış ve tartışmaya devam eden anne ve babaları olabilir. Ya da iyi olmayan
bir eğitim sisteminin içerisinde olabilir. Bu sorunların hepsi depresif
sorunlar olsa da illa ki depresyon yaratacak diye bir şey tabii ki söylenemez.
Hayat şartlarının çocukları bir hayli zorladığı böyle durumlarda davranışsal
sorunlar olabilir, çocuklar mutsuz olabilir, ağlayabilir. Hayat şartları zorken
kendisini kötü hissetmesi gayet normaldir. Bunun için depresyon teşhisi koymak
için çokta acele edilmemelidir.
Depresyon
belirtilerine benzerlik gösteren başka bir durum ise aşırı baskı altında olan
ve günlük programları aşırı yüklü çocuklarda görülmektedir. Aileler çocukları
üzerinde yükü hafiflettiği sırada depresyona benzer belirtiler de kayboluyor.
Ayrıca
çocukluk evrelerine göre "normal" olarak adlandırılan davranışlarda
değişim gösterir; bundan dolayı davranışları hemen depresyon olarak
nitelendirmeden önce çocukların bir değişim döneminde olup olmadığını öğrenmek
ve bakmak çok önemlidir.
Mersin
Psikolog Ramazan Şimşek buna bir örnek olarak; ergenlerde görülebilen
depresyonlarda aşırı bir şekilde tedirginlik, huzursuzluk, ani öfke patlamaları,
sabırsızlık, çok çabuk sıkılma, dürtüsel hal, aşırı hareketlilik, düşünmeden
sonucunu bilmeden çok sayıda amaçsızca girişimde bulunma ve kurallara karşı çıkma
eğiliminin ön planda olabileceğini gösteriyor. Ancak depresyon belirtileri ve
ergenlik dönemindeki özellikler benzerlik gösterdiği için bir çocuğa depresyon
tanısı koyarken çok duyarlı davranılmalı, depresyonun beraberinde sıklıkla
görülebilen kaygı bozuklukları da dikkate alınmalıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)