Evli erkekler ve kadınlar size daha mı çekici geliyor? Boşanmış kişilere karşı ayrıca bir ilginiz mi var? İş kolikler sizi mıknatıs gibi çekiyor mu? Bu sorulardan birine ile “evet” diyorsanız terk edilme korkusu yaşıyor olma ihtimaliniz bir hayli yüksek.
Yaşamının ilk yıllarında anne ve babayla olan bağlar çocuk için güven duygusunun temelini oluşturur hatta ölüm-kalım meselesi haline gelir. Bebekler, hayatta kalabilmek için anneye ihtiyaç duyar. Bebekler annelerinden ayrılmayı engelleyecek bir şekilde davranmaya hazırlıklı olarak doğar. Ebeveynle olan bağların bir şekilde zedelenmesi anne ve babaya olan güveni temelden sarsar. Kaygı, üzüntü ve öfke döngüsüne giren çocuk kendini sakinleştirmeyi başaramaz ve yoğun olarak terk edilme korkusu yaşar.
Terk edilme korkusunun temelinde yatanlar
- Çocuk yaşta ebeveyn kaybının yaşanması
- Bir ebeveynin uzun süre hastanede kalması
- Çocuk yaşta ebeveynlerin boşanması
- Sürekli kavga olan bir ev ortamı
- Küçük yaşlarda yatılı okula gitmek
- Ebeveynlerin aşırı korumacı olması
- Çocuğa karşı çok soğuk ebeveynler
Ebeveynlerine derinden bağlanmış olan çocuğun kaybı, kalbinde derin acılar meydana getirir. Bu sebepten ileride “en iyisi hiç bağlanmamak, hiç kimseye güvenilmez” olarak düşünürler. Bazen bu çocuklar karşı cinsle bağlanma sorunu yaşarlar. Bu bağlanmayı “özgürlüğün kaybedilmesi” olarak düşünürler.
Daha detaylı bilgi için Mersin Psikolog Ramazan Şimşek ile iletişime geçebilir, sorunlarınızı paylaşabilirsiniz.
