Mersin Psikolog Ramazan Şimşek: Çocuklar ve İlköğretim Süreci


Öğrenmek, insanın bütün yaşamını kapsayan bir süredir. Çocukların ilk toplumsal yaşantıya adım attıkları bir yer olan anaokulu döneminden daha sonra ilköğretime başlamak, çocukların yaşamındaki en önemli dönemlerden bir tanesidir. Çocuklar ilköğretime adım attıkları sırada farklı beklentilerle karşılaşırlar; matematik, okuma ve yazma ile tanışırlar.
Okuma yazma ve aynı zamanda matematik becerisi, yaptığımız pek çok şey için bizlere temel oluşturur. Özellikle 1. sınıf temel becerilerin kazanıldığı bir dönemdir. Çocuklar gelişim merdivenlerinde farklı basamaklarda olabilirler. Dolayısı ile yapabildikleri de birbirlerinden farklı olabilir. Bu durum, sıkça kıyaslamaların yapıldığı ilkokul dönemi için göz önünde bulundurulması gerekli bir durumdur.
İlkokula başlamak ile birlikte, yeni yer ve durumlara uyum sağlama sürecinde başlamaktadır. Çocuk, okulu bir mekân olarak tanıyacak, öğretmenlerine alışacak, 40 dakikalık ders sürelerinde sırada oturup öğretmenini dinleyecek, yazılar yazıp okumayı öğrenecek, arkadaşlıklar kuracak, okul içerisindeki kuralları bilecek ve uygulayacak, oyun sürelerini 10 dakikalık teneffüslere sığdıracak, kendi eşyalarına sahip çıkmayı öğrenip sorumluluk sahibi olmayı kavrayacak aynı zamanda temel ihtiyaçlarını kendi başına karşılamayı öğrenecek (tuvaletini kendi başına yapacak), akranları arasında ben de buradayım demenin kabul edilebilir yollarını ve çözümlerini bulacak.
Her çocuk bu uyum süreci içerisinde çeşitli etkiler yaşar. Ancak etkilenme dereceleri ve bunu yansıtma şekli her çocuğa göre farklılık gösterir. Eğitim süreçleri başlayana kadar zamanı kullanma konusunda daha esnek olabiliyorken, artık zaman baskısını da hissetmeye başlayacak. Tüm bunlar, günlük yaşantısında farklı planlamaları da beraberinde getirmeye başlayacak. Günlük okul yaşantısından sonra evde dinlenme, her gün aynı saatte ders çalışma ve çalışma süresi, kısa molalar verme, diğer gün için hazırlıklar yapmak gibi konularda kendine kurallar koyacaktır.
Çocuklar gün içerisinde öğrendiklerini pekiştirmezse bilgiler kaybolur, Yapılan tekrarlar ise öğrenmeyi pekiştirecektir.
Arkadaşlık etkileri, çocukların sosyal yaşantısındaki en önemli etkileşim alanlarıdır. Genel olarak arkadaşlık seçimlerinde daha çok somut olaylara ve özelliklere dikkat edilir. Bir arkadaş grubunda yer almak onlara ait olma duygusu aşılar. Arkadaşlık ilişkilerinde ve okulda kendini gösterebilmek oldukça önemlidir. Kendisini gösteremeyen çocuklar, yetersizlik ve aşağılık olmak gibi duygular yaşayabilir. Burada öğrendiği arkadaşlık kurabilme ve bu arkadaşlığı sürdürebilme becerileri, tüm yaşamı boyunca kurabileceği ilişkilerinde temelini oluşturmaktadır. Anaokulu ile başlayan duyguları tanıma, anlama ifade edebilme ve kontrol edebilme becerilerinin önemli olduğu, ilkokul yaşantısı içinde de devam edebilen bir süreçtir.
Unutulmaması gereken başka bir önemli nokta ise anne ve babaların kendilerini ve aynı zamanda çocuklarını nasıl gördükleri aynı zamanda eğitim dünyasını nasıl algıladıkları, hem çocuk hem de okuldan beklentileridir. Bu görüşler ve beklentiler yaşama sürecini de etkilemektedir. Okul-Aile işbirliği, uyum döneminde son derece önemlidir. Aile, okul ile işbirliğinde aktif bir rol aldığında çocuğun okula karşı olan tutumları, olgunlaşması, benlik kavramı ve davranışları daha hızlı gelişmekte ve gerçekleşmekte ve olumlu bir şekilde ilerlemektedir.

Paylaş

Alakalı Yazılar