Mersin Psikolog Ramazan Şimşek: Çocuklarda Uyku Problemleri
Uyku
sorunları tüm çocuklarda zaman zaman görülebilen, bazen kısa süreli bazen de
uzun uğraşlar vermek zorunda bırakan psikolojik bir problem olabiliyor. Mersin Psikolog Ramazan Şimşek "Uyku bozukluklarının en önemli kısımları yaşamın
ikinci yılında ortaya çıkar" diyor. Bebekler bu yaşlarda kolaylıkla uyarılır
bir durumdadırlar. Uykuya dalmaları sıklıkla zor olur. Yaklaşık olarak 12 saat
süren gece uykusu ve üç ila dört yaşına kadar sürecek olan gündüz uykuları vardır.
Uyku evresi
oldukça sakin bir evredir. Bu evrede sessizlik, karanlık ortam ve aynı zamanda
uyku için uygun koşullar ister. Bebekler genel olarak emme, yemek yeme sonucu
karnının doyması ya da ailesiyle doyurucu bir ilişki sonrasında uykuya dalmakta
bazen ise ağlama, inatlaşma gibi bir gerginlikten sonra uykuya dalmaktadırlar.
Bu dönemlerde uykunun önemi bebeğin anne tarafından ele alınma şekline bağlıdır.
Eğer ki bebeğin psikolojik ve bedensel gereksinimleri karşılanmamışsa, bebek
uyanır ve gereksinimlerinin karşılanmasını bekler.
Uykunun
korunmasındaki en büyük işlev öncelikle annedir, daha sonraları uyku rüyalar
aracılığıyla gelişir. Rüyalar psikolojik yönden isteklerin gerçekleşmesine yardımcı
olan bir araç olarak tanımlanabilir. Yaşamın ilk döneminde ise, bu işlev sadece
emme amaçlıdır.
Çocuklar Neden Bazen Rüyalar Görmekten
Korkar?Rahatsız
edici olan rüyalar çocuk üç, altı ve aynı zaman da on yaşındayken en yoğun
dönemindedir. İki yaşındaki bir çocuğun gördüğü rüyalar genelde kovalanmak veya
ısırılmak olabilmekte, dört yaşındayken görülen rüyalar ise hayvanlarla ilgili
olup ya da kötü insanlarla karşılaşılabilen rüyalarla başlamaktadır.
Beş yada
altı yaşlarında yaralanma ve ya öldürme belirgin hayaletlerin olduğu rüyalar
olabilmektedir. Çocukluktayken saldırgan rüyalar oldukça nadir görülmektedir.
Onun yerine çocuğun bağımlılığını yansıtan ya da tehlikede olduğu rüyalar
gözlemlenir. Bu gibi rüyalarda evinden ayrılmakta, kaybolmakta ya da tanıdık
bildik kişilere kavuşamamaktadır. Beş yaşına doğru ilerleyen bir çocuk o zamana
kadar gerçek yaşantılar olduğunu sandığı rüyaların gerçek olmadığını yavaş
yavaş fark etmeye başlamaktadır.
Yedi yaşına
ilerleyinceye kadar çocuklar rüyaların kendileri tarafından yaratıldığına
bilirler. Üç ile altıncı yaşlar arasında çocuklar, anne ve babaları ile bağlantılarını
sürdürmek ister, odalarını daha gerçekçi ve daha az korkutucu olacak şekilde
görebilmek için odalarının kapısı açık bırakmak ya da ışığın açık kalmasını
isterler.
Çocuklar
rüyalarından kaçmak için zaman zaman yatmayı reddedebilirler. Uykuya dalmakta
güçlükleri genellikle rüya görmeyi istememekle bağlantılıdır. Uyku
konumundayken gerçek dünyadan kopmamak için güvenliği sağlayan koruyucu
yöntemlerin oluşturulduğu alışkanlıklarını geliştirirler.